Bir Mesleğin Başına Gelenler

International Academy

Bir Mesleğin Başına Gelenler

03 Ocak 2015 Mesleki / Sektörel Nihat AYÇEMAN 0
Nihat AYÇEMAN
Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi. nayceman@hotmail.com

Bir Mesleğin Başına Gelenler…

Günümüzde birçok masaj salonu ve spa merkezinde masaj veya terapi/tedavi amaçlı uygulamalar yapılmaktadır. Uygulamaların adı her ne kadar terapi veya tedavi olmasa da, uygulama tekniğinin amacı ve tekniğin kapsamı terapi etkisini ortaya koymaktadır.  Yetkililerin bu konuda bilinçsiz olması, her ne kadar sektörün işine geliyor olsa da aslında daha kötüye götürüyor. Ruhsatı veren kurum ve yetkilileri ne yapsın ki, çünkü onlar için anlaşılması güç ve karmaşık bir konu, önlerine gelen yönetmelikte yazılanları anlama ve yorumlamaya göre yaptırım davranışları değişiklik göstermektedir. Yönetmeliğe uygun davranılsa bile, Milli Eğitim Bakanlığı onaylı eğitim ve belge, uygulayıcılara tedavi amacıyla yapılan uygulamaları yapabilme şansı veya yetkisi vermektedir. Arada ezilen meslek mi, çalışan mı, işveren mi, yoksa masaj isteyen insanlar mı? Anlaşılan, hepsi biri, biri hepsi için…

Bu yazıda, resmiyette henüz spa diye bir işyeri tanımı olmadığı için resmi olarak tanımlanan Masaj Salonu ve ilgili yönetmelik ifadeleri değerlendirilecektir. Sektörde masaj salonu görünümlü spa veya spa görünümlü masaj salonu olabilir, ama biz resmiyette var olandan söz etmek durumundayız.

Yönetmeliğin Başarısı Mesleğin Değerini Anladıkları Kadardır

Mevcut durumda, “Güzellik ve Saç Bakım Hizmetleri” adı altında okutulan Masör-Masöz modül programı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’na bağlı özel kurslar ve Halk Eğitim Merkezleri tarafından uygulanmaktadır. Yönetmelik en az 520 saatlik belgeyi zorunlu koşuyor. Ancak, yönetmelik yayınlandığında böyle bir program resmi kurumların sisteminde henüz mevcut değildi. Genellikle MEB’in modüler eğitim sistemi içerisinde var olan bir program zorunlu olarak buna uydurulunca ortaya 608’lik bir belge çıkmış oldu. Bu belge, yönetmelik çıkarılırken hesapta yoktu, aslında yönetmeliğin amacına hiç uygun olmayan, hatta bazı maddeleriyle ters düşen bir hazır bir program uydurulmuş olundu. Dişlileri birbirine uymayan bir çark ne kadar doğru işleyebilir ki.

Yönetmeliğin zorunlu koştuğu kurs saati için uygulanan modüler eğitim programının içerisinde var olan terapi/tedavi uygulamaları da ayrı bir çelişki oluşturmaktadır. Çelişkileri anlamak için sadece yönetmeliği anlamak yetmiyor, bunun yanında verilen eğitim modülerinin ne anlama geldiğini ve içeriğinin ne olduğunu anlamak da önemlidir. Bu seçenek, yetkililer için zor olsa gerek, çünkü bu konu ve alan gerçekten uzmanlık gerektirmektedir. Ayrıca, yönetmeliğin yayınlanması ve uygulanmasındaki birincil amaç, bu mesleği icra edenlerin iyi bir eğitime, donanıma ve bilinç düzeyine sahip olarak yapması değildi, daha çok, kayıt dışı çalışma, tanımı belli olmayan sözde masaj adı altında yapılan işlere bir çeki düzen getirmek ve bir işyeri kimliği kazandırmaktır. Adını koymak, işyeri tanımını yapmak ve mesleği tanımlamak elbette çok önemli ve gerekli bir konudur. Yönetmelik, “Masaj Salonu” tanımını ve kapsamını ortaya koymaktadır, ancak, verilen belgenin içeriği, kapsamı ve yetkinliği daha çok bir tedavi/terapi merkezini göstermektedir. Yönetmelik, masaj salonunda tedavi uygulamalarını her ne kadar yasak kılsa da, diğer taraftan verilen belge ise bunları yapabilme yetkisi veriyor.

Tedavi amaçlı olup, ismi farklı olan uygulamaların 25 Temmuz 2010’ tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 27652 sayı ve 2010/671 karar sayılı İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK’ te geçen bazı maddelerle çelişki oluşturduğu görünmektedir.

Masaj Tekniklerinin Amacı Terapi/Tedavi Değil de Nedir?

Yönetmeliğin 12. Maddesinde “Masaj salonlarında, tedavi amaçlı masaj teknikleri uygulanamayacaktır” ifadesi, açık ve net olarak tedavi yapamazsınız diyor. Gelin de işin içinden çıkın bakalım. Kim anlar ki, masaj yapanın tedavi yapmadığını? Masajın kendisi zaten bir terapi/tedavi uygulaması değil midir? İnsanoğlu, en ilkel çağlardan günümüze değin çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmesi için masajı keşfetmiş, uygulamış ve geliştirmiştir. Günümüzde gelişmiş ülkeler ve genel sağlığı için doğru kararlar alan kültürlü, bilinçli toplumlar bu saygınlıkla geliştirdiği gibi, genellikle masajı bir terapi/tedavi uygulaması olarak görmekte ve tercih etmektedirler. Bu sınıfta olmayanlar ise, masajın ne işe yaradığı, ne amaçla yapıldığı konusunda maalesef pek bilinçli ve anlayışlı davranmamaktadırlar. Yönetmelikler, bürokrasi ve sistem bir mesleği küçük görüp ona göre yaklaşım sergilerse, mesleğin değerine, çalışanlara veya işverenlere zarardan başka bir şey gitmez.

MEB onaylı 608 saatlik belgenin modüleri içerisinde görünen bazı uygulamalar terapi/tedavi amaçlıdır. Örneğin, ödem veya lenfödem rahatsızlıklarında Lenf Drenaj Masajı, bitkisel kaynaklı yağlarla birçok rahatsızlıkta Aromaterapi Masajı, Geleneksel Hint Tıp sistemi olan Ayurveda’nın uygulaması olan Ayurveda Masajı’nın amacı zaten terapi/tedavidir. Ayrıca, dünyada yaygın olarak kullanılan Refleksoloji, Shiatsu, Thai Masajı gibi uygulamaların birçok rahatsızlık için kullanıldığı bilinmektedir. Sonuç olarak, eğitim programı ve verilen 608 saatlik belge içerisinde adı geçen bu uygulamalar çoğunlukla tedavi/terapi amaçlı uygulandığı gibi, uzmanlık gerektiren konulardır, aynı zamanda her biri farklı birer terapi/masaj ekolüdür.

Daha Neler?

Ayrıca, ortalığı bunaltacak konulardan birisi de Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve kısa bir süre öncesinden resmi gazetede yayınlanmış olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliğidir. Bu yönetmelik tüm yetkileri hekime vermektedir. Yönetmelikte geçen uygulamaların Sağlık Bakanlığına Bağlı Merkez/Birim/Hastane benzeri yerlerde ve hekim tarafından veya kontrolünde olmasının zorunluluğu vardır. Bu yönetmeliğin bu yazıyla ilgisi ise, yönetmelikte refleksoloji uygulaması da geçmektedir. Yani, başka yerde yapamazsınız demektir. Bu kadar çelişki ve kargaşa yetmiyordu bir de bu eklendi. Ne olacak şimdi? Bu konuyla ilgili yazı bir sonraki makalede ele alınacaktır.

Faydalı Olmaktan Önce Zarar Vermemeyi Bilmek: ÇOK ÇOK ÖNEMLİ

Yönetmelikte sağlığı koruma ve zarar vermeme amaçlı geçen ifadeler elbette doğrudur. Öncelikle güvenlik ve insan sağlığı, yani faydalı olmaktan önce zarar vermemeyi edinme prensibi her zaman gereklidir. Bu konularla ilgili yönetmelik maddeleri ve ifadeler oldukça açık ve nettir. Ancak, bir madde var ki, kabul edilir gibi değil. Bu madde, herkesin masaj yaptırma hakkını sınırlandırmaktadır. Ayrıntılı yorumlar aşağıda…

Yönetmeliğin ilgili maddeleri:

13.Maddesinde “Masaj salonlarında yasak olan faaliyetler aşağıda belirtilmiştir” şeklinde ifade bulunmaktadır. Bu faaliyetler;

13.1-Kullanılan makine veya ürün ile ilgili kanıtlanmış etkilerinin dışında etki vaad eden, tüketiciyi yanıltıcı reklam faaliyetinde bulunulamaz.

13.2- Yetkili kurumlar tarafından üretim izni verilen veya bu kurumlardan alınan izinle ithal edilmiş olan ürünler dışında ürün bulundurulamaz, kullanılamaz veya satılamaz.

13.3- Tıp fakültesi mezunu olan biri çalışsa bile mezoterapi, akupunktur, lipoelektro gibi her türlü invazif girişimler ile tabip yetkisinde olan tıbbi işlemler yapılamaz. Beşeri tıbbi ürün tavsiye edilemez ve hastalıkların tedavisine ilişkin tavsiyelerde bulunamaz.

13.4- Deriye veya deri altına enjeksiyonla müdahalede bulunmayı gerektiren işlemler yapılamaz.

13.5- Onsekiz yaş altındakiler çalıştırılamaz ve bu yaşın altında bulunan kişilere hizmet verilemez.”

Bebeklikten Yaşlılığa Herkesin Hakkı

Sağlığı koruma ve zarar vermeme amaçlı ifadeler gerçekten önemlidir. Ancak, 13.5 nolu maddede geçen Onsekiz yaşın altında bulunan kişilere hizmet verilemez” ifadesi pek mantıklı olmamakla birlikte birçok açıdan sakıncalı ve farklı anlamlar yüklenilebilecek durumdadır. Öncelikle masaj yaptırmanın yaşı olmamalı, bu ifade bilimselliğe ve mantığa aykırı bir düşünce olur. Masaj, bebeklikten yaşlılığa kadar bir gereklilik ve ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun her canlı, her yaş ve her cinsiyet için bir ihtiyaç ve gereklilik olduğunu ortaya koyan sayısız bilimsel araştırma ve kanıt mevcuttur. Öyle olmalı ki, Dünyada Bebek Masajı,  Geriatrik (Yaşlı) Masaj, Prenatal (Hamile) Masaj gibi uygulamalar vardır ve yaygın olarak yapılmaktadır. Herkesin hakkı olan bir uygulama için yasak koymak kime fayda getirir ki…

Yönetmelikte geçen ifadeler ise, insanların aklına olumsuz başka şeyler getirmektedir. Örneğin, masajın bir fantezi uygulaması olduğu ve sadece rahatlama amaçlı yapıldığını, dolayısıyla masaj salonlarının da birer fantezi salonu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu olmuyorsa, o zaman masaj salonunda yapılan masaj ne yapar ve ne tür etkiler meydana getirir? Yukarıda bahsi geçen “Masaj salonlarında, tedavi amaçlı masaj teknikleri uygulanamayacaktır” ifadesi de masaj salonlarının sadece rahatlama yeri olduğunu mu ortaya koymaktadır? Öyle ise, rahatlama nedir? Rahatlamanın sınırlarını ve çerçevesini çizmek ve burada ifade etmek gerçekten zor. Ama, bilinen bir gerçek var ki, herkesin şiddetle ihtiyaç duyduğu bir gereksinim. Rahatlamak bir nevi terapi olmak demek değil midir? Terapinin birincil amaçlarından biri, rahatlamak ve rahatlatmaktır, her yaş ve herkesin buna ihtiyacı olduğuna göre, masaj salonu herkes için demektir ve öyle de anlaşılmalıdır.

Kısacası, çalışan ve işveren mesleğine saygı duyulmasını, ihtiyacı olan da sağlıklı ve güvenilir kişiden veya yerden hizmet almasını istiyorsa herkesin sağduyulu davranması gerekiyor. İyi yerde olma umudumuzu kaybetmeyelim.

Sağlıklı ve umut dolu kalmanızı diliyorum.

Nihat AYÇEMAN